Haber

Yozgat’ta 250 Tekstil İşçisi, Fabrika Kapatılmasına Tepki Gösterdi

SEYFİ ÇELİKKAYA

(YOZGAT)Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nde 2014 yılında işletmeye alınan tekstil fabrikasının kapatılması sonrasında mağdur olan 250 işçi, seslerini duyurabilmek için Cumhuriyet Alanı’nda bir araya gelerek açıklama yaptı. İşçiler, ” Yozgat‘ın siyasetçileri, Yozgat‘ın bakanları neredesiniz? Tek tek kapımızı çalarken neredesiniz? Bundan sonra lütfen Yozgat‘a gelip de bizden oy istemeyin” diye tepki gösterdi.

Merkezi İstanbul’da bulunan Ritim Tekstil Şirketi’nin Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan tekstil fabrikasını kapatmasının ardından maaşlarını ve tazminatlarını alamayan 250 işçi, mağduriyetlerini duyurup çözüm bulunulması talebiyle Yozgat Cumhuriyet Alanı’nda toplandı. Yozgat OSB’de 10 yıl süreyle teşvik alan firmaların süreleri dolduktan sonra fabrikayı kapatıp gittiklerini belirten işçiler, bir daha aynı durumun yaşanmaması işin teşvik sözleşmelerinde işçi haklarının korunmasını istedi.

“İşçiler haklarını alsın, alamazsa biz her zaman sizin yanınızda olacağız”

İşçilerin eylemine destek amacıyla CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar bir grup parti yöneticisi ile alana geldi ve  işçilerle görüştü. Çalışanların her zaman yanında olmaya devam edeceklerini kaydeden Yaşar, bugün bir milletvekilinin de katılımı ile fabrikada toplantı yapıp, sorunları dinlemeyi planladıklarını, ancak işçilere verilen sözler nedeniyle programı iptal ettiklerini belirtti. Yaşar, şöyle konuştu:

“Biz sizin zarar görmemeniz adına bugünkü programı iptal ettik. Bugün saat 10.00’da milletvekilimiz burada olacaktı. Ben dedim ki; işçilerimiz zarar görmesin, madem söz verilmiş, bunların mağduriyeti giderilecek, bu programı askıya alalım. Bu işçiler haklarını alsın, alamazsa biz her zaman sizin yanınızda olacağız. Biz sizin yanınızda olacağız ama sadece sizin zarar görmememiz adına dedik ki; biz bu bugün gitmeyelim, bu programı iptal edelim. Bunlar bu haklarını alsınlar. Ama alamıyorsanız yaşanan bir mağduriyet varsa Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar işçinin, emekçinin, emek veren, mağdurun yanında olmak bizim asli görevimiz. Biz size imkanlarımız ölçüsünde elimizden geleni desteği, katkıyı sunacağız. Umuyor ve diliyoruz ki iktidar partisi mensupları verdikleri sözü arkasında olurlar, mağduriyetinizi giderirler. Temennimiz, çabamız o yönde ama olmuyorsa her zaman sizin yanınızda olacağız.”

“Oyumuzu verdikten sonra neden bizi tanımıyorsunuz?”

CHP heyetine derdini aktaran işçiler de tepkilerini dile getirirken şunları söyledi:

“Seçim zamanı evlerimizi dolaşıp tek tek kapılarımızı çalan siyasilere sesleniyorum; burada 250 tane insan şu anda mağdur durumda. Oy istemeyi biliyorsunuz, oyumuzu verdikten sonra neden bizi tanımıyorsunuz? Neden bu kadar insanın, işçinin hakkına sahip çıkmıyorsunuz? Yozgat’ın kaderi bu olmamalı. 2003 yılından beri konfeksiyonda çalışmaktayım, 21 yıllık emeğim var. ve bugüne kadar buraya gelen bütün firmalar aynı şeyi yaptı. Tek tek hepsi bir gecede kaçtı. Neden işçiye sahip çıkılmıyor? Neden bu işçilerin hakkı gasp ediliyor sürekli? Neden bu işçilerin hakları korunmuyor? Devletimiz sürekli işçiyi ezmekte. Yeter artık bunaldık. Bu kadar insan aç. Nereye gideceğini, ne yapacağını şaşırmış durumda. Yazık günah değil mi? Biz çoluğumuza çocuğumuza ekmek götüremeyecek miyiz? veya gidip banka mı soyalım? Hırsızlık mı yapalım? İnsanları gasp mı edelim? Ne yapalım? 17 bin lira bugün bir asgari ücret. Eğer geçinebiliyorsan Sayın Cumhurbaşkanım gel 17 bin lirayla sen geçin. Diğer milletvekillerine sesleniyorum; eğer siz bu parayla geçinebiliyorsanız siz geçinin. Bir fon oluşturulup işçinin hakları korunamıyor mu burada? Patron kaçmış bana ne. Ben o fondan alacağım parayı bilirim. Lütfen sizlerden rica ediyorum, Yozgat’ın siyasetçileri, Yozgat’ın bakanları neredesiniz? Tek tek kapımızı çalarken neredesiniz? Neredesiniz? Size soruyorum. Bundan sonra lütfen Yozgat’a gelip de bizden oy istemeyin.”

Konuşmalar esnasında polis tarafından yapılan uyarı üzerine işçiler, “Biz siyasi konuşma yapmamak kaydı ile izin aldık, lütfen siyasi olanlar alandan ayrılsın” dedi. Bunun üzerine CHP heyeti alandan ayrılırken, açıklamanın yeri arka fonunda AKP il binasının olması nedeniyle deeğiştirildi.

“10 yılını dolduran neredeyse her fabrika kapatıp kaçıyor”

İşçiler adına açıklamayı yapan Zeynep Soylu, şunları söyledi:

“25 Eylül 2024 saat 15.00’te bize haber geldi. Patronlara ulaşım sağlanmadı. O günden bugüne çalmadığımız kapı kalmadı, olumlu bir cevapla dönülmedi. Çeki, faturası olan büyük firmalar gelip icra koymaya devam ediyor. Biz çalışan olarak devletimizden şunu talep ediyoruz; icra konan bütün makineler, üretime yarayacak, engel olmayacak bütün her şeyi satıp ve ilk önce işçinin kıdem tazminatını, ihbarını hesaplanıp hesabına yatmasını bekliyoruz. Devletimizden tek ricamız 10 yıllık teşvik verirken sözleşme yapmaları. 10 yılını dolduran neredeyse her fabrika kapatıp kaçıyor. İşçinin maaşını, tazminatını ödemeden yok oluyorlar. Şu an tek isteğimiz böyle olayların önüne geçilmesi, önlenmesi.

Çıkan elemanların bazı fabrikalara yerleştirilmesini söylemiş bazı büyüklerimiz. Tamam kendilerine teşekkür ediyoruz. Ama o fabrikalar, alan fabrikaların bazıları zaten kendi elemanını altı ay çalıştırmıyor. Yani bizi iki üç aylığına alıp üç ay sonra çıkarırsa bizim yani yine sesimiz çıkmayacak. Şu an toplanabiliyoruz. Ama birkaç gün sonra her birimiz belki başka şehirlerde olacak. Şu an toplandık. Bizi aldılar. İki üç ay sonra çıkartırlarsa ne olacak?”

“Çocuğumla dışarı çıkamıyorum oradan çocuğum bir şeker ya da bir çikolata isteyecek diye”

Soner Kızıl isimli işçi de şöyle konuştu:

“Ben üç çocuk babasıyım. Geçen ayın 25’inde millete avans yatırmak isterken 14 bin, 13 bin para yattı. Benim evim kira, 8-9 milyon kiraya verdim, geri kalan doğal gaz, elektrik, su. Çocuklarım okula gidiyor. Ben şimdi çocuğumla dışarı çıkamıyorum. Niye? Oradan çocuğum bir şeker ya da bir çikolata isteyecek diye. Yozgatlı milletvekillerinize duyurmak istiyorum; Sayın Bekir Bozdağ, Cemil Çiçek, Ethem Sedef bunların gelip bu 250 kişiye, bunlar da sonuçta bir baba, bir aile babası, ev geçindiriyorlar, bizim ne duruma düştüklerimizi zaten biliyorlar, gereğinin yapılmasını istiyoruz. Ben yıllardır, 21 senedir organize sanayisinde çalışıyorum. Buradaki arkadaşların hepsi emektardır. Şöyle bir durum var; ben şimdi organizeye gittim. Adamlar beni çağırsa bile ben korkarak gideceğim. Niye? Bundan sonraki süreçte de aynı şey başımıza gelecek. Adamlar geliyor 10 yıl çalışıyor ya da beş yıl çalışıyor. Devletimizden desteği alıyor. Desteği aldıktan sonra bu kadar insanı, haber vermeden bir çırpıda yani bir mendil gibi atıp gidiyor. Biz bu yüzden gereken neyse, gerekiyorsa Sayın Tayyip Erdoğan’dan, milletvekillerimizden gerekeni yapsınlar. Bizi görsünler. Yozgat artık yeter, Yozgat’ı iş sahası yok. Gençler ne yapacak? Acaba il dışına mı gitsem, il dışından buraya mı gelsem? Yoksa Allah göstermesin benim param bitti, suç mu işlesem. Bunlara bir çözüm bulunması lazım.”

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort